PİŞMAN OLMAKTAN PİŞMAN DEĞİLİM

“Pişman değilim ki!”
Endişe, Pişmanlık ve Performans arasındaki şaşırtıcı ilişkiye dair bir yazı.
Fikrin Özeti
Pişmanlıklarımız özünde değerli derslerdir ama öz saygımızı zedeleyici duygusal ağırlıkları yüzünden hızlıca rasyonelize edilip “önemsiz ve unutulması gerekenler klasörüne” dosyalanırlar.
Pişmanlıkla sonuçlanan süreçlerin sorumluluğunu almak istemez, bir yolunu bulup kendimizi “sorumlu olmadığımıza” ikna ederiz.
Dolayısıyla “BAŞKASININ SUÇU” olan, “bizim sorumlu olmadığımız” felaketlerden ders çıkartmaz, tam aksine kendimizle barışık olmak için söz konusu davranış şeklimizi daha da yerleşik hale getiririz. (“haklıyım”, “kendi kaşındı”, “hak etti”, “onun suçu”, “şartlar bunu gerektiriyordu” vb)
Pişmanlıklarımızı unutmak eğilimimiz, geleceğin bilinmezliği karşısında çok ihtiyacımız olan rasyonel akıl yürütme ve problem çözme becerimizi (tecrübelerden ders çıkartmadığımız zaman) zayıflatır.
Geleceğin bilinmezliği karşısında ortaya çıkan kaygılarımızı azaltmak için karşılaşabileceğimiz farklı senaryoları gözümüzde canlandırmaya çalışırız.
Geçmişte yaptığımız hatalarla ilgili çıkarımımız yetersiz olduğundan gelecekle ilgili senaryo planlaması yaparken ortaya çıkan resimdeki en baskın renk genelde “ENDİŞE” olur.
Pişmanlıklarımıza sahip çıktığımızda geleceği tasarlarken TEKRARLAMAYACAĞIMIZI BİLDİĞİMİZ hatalar sayesinde ENDİŞEMİZ AZALIR
Saptama
Pişman olduğumuz durumlar yaşamışızdır hepimiz.
Pişmanlık olgusu; içerisinde derin bir “hüznü”, kendimize yönelik bir “kızgınlığı”, akılsızca seçimimizle ilgili derin bir “şaşkınlığı”, geri dönüşü olmayan kayıplarla ilgili derin “kederi” barındırır.
“Pişmanlık durumu” her zaman (1) kendi sorumluluğumuzun eseridir, (2) geçmişte olmuş bitmiştir, geri dönüşü yoktur. (bu iki olgu da kabul edebilmek için yüksek farkınalık ve acı gerçeklerle yüzleşme gücü enerjisi gerektirir)
Problem
“PİŞMANLIK yükü” o kadar ağırdır ki, hızlıca yere bırakmak isteriz. Hemen başkalarını, çevre faktörlerini, dış etkenleri suçlar, psikolojik baskıdan sıyrılmaya çalışırız.

Geçmişte yaptığımız hataları rasyonelize etmeye çalışır, unutmak ister, çeşitli bahaneler üreterek kendimizi avuturuz. (bkz [popup_anything id=”6861″], [popup_anything id=”6862″],Psikolojik savunma Mekanizmaları)
Pişmanlık hissi, hızlıca yerini “başkalarına karşı öfkemize”, “kadere küskünlüğümüze” ya da genel bir “huysuzluk durumuna” terk etmiştir.
“Pişman değilim” lerimizin biriktiği “PİŞMANLIK banka hesabımızın” sihirli bir şekilde sıfırlandığını görürüz. (rahatlarız)

Yüzleşmek zorunda kalacağımız bir zorluk karşısında ne yapacağımızı bilmediğimizde ENDİŞE duyarız.
ENDİŞE hissi “gelecek zaman” olgusunu barındırır içerisinde.
Gelecekte yüzleşeceğimiz bir durumla ilgili ihtimalleri gözden geçirirken kullandığımız verimsiz bir akıl yürütme şeklidir en özünde, temkinli olmakla karıştırılır.
ENDİŞE İLE KARAR VERİRKEN
- Tüm opsiyonları, olasılıkları gözden geçirmeyiz (bkz [popup_anything id=”6851″])
- Karar vermenin yorucu baskısından bir ana önce kurtulmak için acele eder daha önce benzer durumlarda kullandığımız yöntemleri tekrar kullanırız.(bkz [popup_anything id=”6858″])
- Geçmiş hataları gözden geçirmeyiz
Zaman içerisinde bulundukları yer dışında ENDİŞE VE PİŞMANLIK neredeyse aynı akıl yürütmeyle ortaya çıkar. (Geçmişi değiştiremeyiz, pişmanlık acısı fayda yaratmaz. Gelecek henüz gelmemiştir ENDİŞELİ TUTUM seçeneklerimizi bulanıklaştırır.)

Sonuç & Çözüm Önerisi
“Pişman Değilim” demek yerine PİŞMANLIKLARA SAHİP ÇIKIN
PİŞMANLIKLARINI SAHİPLENMİŞ bireyler gelecekle ilgili yapılabilecek şeyleri düşünürken ENDİŞEYLE akıl yürütmek yerine sahip çıktıkları, sorumluluk aldıkları GEÇMİŞ PİŞMANLIKLARINI göz önüne alarak akıl yürütürler. (“Bunları tekrarlamayacağım”)
PİŞMANLIK hesabını sıfırlamış olanlar tekrar tekrar pişman olup tekrar tekrar başkalarını, kaderi, enflasyonu, zorba patronu, anlayışsız eşi, yaramaz çocuğu sorumlu tutar üzülmeye devam ederler. (“bu hep benim başıma mı gelecek, yine vereyim derslerini görsünler”)
Pişmanlıklarımıza sahip çıktığınız bir gelecek dilerim : )
Temmuz 2019

Profen Türkiye işbirliğiyle hazırlanmış Liderliğin Esasları Profesyonel Gelişim Programı, varlığını iş dünyasında sürdüren her profesyonelin yaşam kalitesine katkıda bulunacak şekilde kurgulandı.

4 Gün süren program katılımcıların öz farkındalığını destekleyen kavramlara odaklanarak başlayıp, organizasyonun en tepesine çıktığımızda ihtiyacımız olacak yetkinliklerle odaklanarak bitiyor.

Selim Geçit